بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا ١٣

«Ne oluyor size ki Allahın, sizi bir vekaar (ve şeref saahibi yapmasını) emel edinmezsiniz»?

– Hasan Basri Çantay

وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا ١٤

«Halbuki O, sizi hakıykat türlü türlü tavırlar (haller) le yaratmışdır».

– Hasan Basri Çantay

أَلَمۡ تَرَوۡاْ كَيۡفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ طِبَاقٗا ١٥

«Görmediniz mi, Allah yedi göğü birbiriyle âhengdâr olarak nasıl yaratmış»,

– Hasan Basri Çantay

وَجَعَلَ ٱلۡقَمَرَ فِيهِنَّ نُورٗا وَجَعَلَ ٱلشَّمۡسَ سِرَاجٗا ١٦

«onların içinde ayı bir nuur yapmış, güneşi de bir kandil (olarak) asmışdır».

– Hasan Basri Çantay

وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ نَبَاتٗا ١٧

«Allah sizi yerden ot (gibi) bitirdi.

– Hasan Basri Çantay

ثُمَّ يُعِيدُكُمۡ فِيهَا وَيُخۡرِجُكُمۡ إِخۡرَاجٗا ١٨

«Sonra sizi yine onun içine döndürecek, sizi (yeni) bir çıkarışla (tekrar) çıkaracak».

– Hasan Basri Çantay

وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ بِسَاطٗا ١٩

«Allah yeri sizin için bir döşek yapmışdır»,

– Hasan Basri Çantay

لِّتَسۡلُكُواْ مِنۡهَا سُبُلٗا فِجَاجٗا ٢٠

«onun geniş yollarında gezib dolaşınız diye».

– Hasan Basri Çantay

قَالَ نُوحٞ رَّبِّ إِنَّهُمۡ عَصَوۡنِي وَٱتَّبَعُواْ مَن لَّمۡ يَزِدۡهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارٗا ٢١

Nuuh dedi: «Ey Rabbim, hakıykat onlar bana isyan etdiler. Mal (lar) ı ve evlâd (lar) ı (kendilerinin) hüsran (ın) dan başkasını artırmayan kimselere uydular»,

– Hasan Basri Çantay

وَمَكَرُواْ مَكۡرٗا كُبَّارٗا ٢٢

«Bunlar da büyük büyük hileler (dolaplar, melanetler) yapdılar».

– Hasan Basri Çantay

وَقَالُواْ لَا تَذَرُنَّ ءَالِهَتَكُمۡ وَلَا تَذَرُنَّ وَدّٗا وَلَا سُوَاعٗا وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسۡرٗا ٢٣

(Halk tabakasına:) «Sakın tapdıklarınızı bırakmayın. Hele «Ved» den, «Suvaa'» dan, «Yeğuus» dan, «Yeuuk» dan ve «Nesr» den zinhar vaz geçmeyin» dediler.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu